Kayıtlar

Kasım, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anadolu'nun Türkleşmesi Tartışmasında Bir Başka Yoruma Cevap

Söz konusu yorum... Adsız, Burası siyasi bir platform değil. Sanırım bazen kendini tutamayıp farklı yönlere kayıyorsun ama burada birilerinin Avrupalılaşmasından veya bunu istemesinden bahsetmiyoruz; biraz daha dikkatli olup argümanlarını konuyla sınırlı tutmanı rica edeceğim. Argümanlarına gelince, daha az sayıda bir grubun, bir topluluğun kendisinden sayıca fazla ve hatta bu blogda benim tanımladığım şekliyle kültürel açıdan daha karmaşık, birçok durumda da daha medenileşmiş grupları kontrol altına almasının birçok örneği mevcut geçmişte. Bunlara, modern çağa kadar, Çin’den Batı Avrupa’ya kadar rastlamak mümkün. Araştırmanı biraz daha derinleştirmen gerekiyor. Özellikle on sekizinci yüzyıla kadar göçebeler her zaman medeni ve kültürel açıdan daha gelişkin toplulukların başına dert oldular, çoğu kez bunların kurmuş oldukları sistemleri darmadağın ettiler. Sömürge çağında da küçük gruplar tarafından kontrol edilenler her zaman “ilkel” olarak adlandırdığın topluluklar olmadı.

Anadolu'nun Türkleşmesi Tartışmasında Bir Yoruma Cevap

Timuçin, dille kültürün geri kalanı arasında yaptığın ayrım yerinde ve tarihte de birçok örneği var. Peki dini kültürün içinde nereye koyuyorsun? Anadolu'da bir tek dil değişmemiş, din de değişmiş. Sen tarihçi olduğun için iyi bilirsin, Britanya'nın Anglo-Saksonlaşmasında Hristiyan ve Kelt dilleri veya Latince konuşuyor olan Britanya yerlileri dilde Anglo-Saksoncaya geçerken dinlerini de Anglo-Saksonların dini olan Anglo-Sakson paganizmine mi çevirdiler yoksa Hristiyan mı kaldılar (mesela, Slavlar Balkanlar'da dillerini Balkanların o zamanlar Hristiyan ve çoğunlukla Latince veya Yunanca konuşuyor olan yerli halkları arasında yayarken kendi dinleri olan Slav paganizmini de yaymışlar, acaba Anglo-Saksonların durumunda da mı böyle oldu?)? Anglo-Saksonların Britanya istilalarından nisbeten kısa bir süre sonra Hristiyanlaştığını biliyoruz. Bunda Britanya yerlilerinin zaten Hristiyan olmasının etkisi olmuş mudur, yoksa bu daha çok Kıta Avrupası'ndan gelen Hristiyan misyoner

Anadolu'nun Türkleşmesi Tartışmasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar II

Bir öncekinden devam... Tartışmalar ya da daha doğru bir deyişle yorumlarda nasıl çok ufak bir grubun veya bir grup göçebenin Anadolu’yu Türkleştirebilmesinin mümkün olduğu soruldu . Daha doğrusu, başka yerlerde (Gazneliler ve Memlükler) bu görülmediği için, bunun olamayacağı öne sürüldü. Burada da çok fazla sorgulamada bulunmamam sorunuyla karşılaşıyoruz. Söylenenler veya okunanlar kafamıza yatıyorsa, daha fazla kurcalamıyoruz. Eğer bu sayılan yerlere (Gaznelilerin durumunda günümüz Afganistan/Pakistan bölgesi, Memlükler durumunda Mısır) giden topluluk veya grubun nüfusu eşit veya yakınsa, yani her bir bölgeye biner adet Oğuz, Memlük ve Gazneli gitmişse ve geldikleri yerlerin koşulları da (nüfus, kültürel ve ekonomik gelişmişlik, siyasi durum vb) aynıysa, o zaman bu karşılaştırma yapılabilir ve bu sonuca ulaşılabilir. Aksi takdirde, her bir durumun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekecektir. Bir yerde ailelerin rolü daha fazla olmuş olabilir. Diğer yerdeyse, hiç aile bile o