Kayıtlar

Temmuz, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anadolu Tarihçiliğine Dair Sorular II:
Anadolu terimiyle yüzleşilme zorunluluğu, eğer farklı bir tarih isteniyorsa...

Anadolu tarihi genelde belli bir toprak parçasının şimdiki sınırlarından geriye doğru gidilerek başlatılıyor. Yani ilk önce Anadolu denen bir yerin varlığını kabul ediyoruz ve daha sonra bu coğrafi yeri alıp tarihin başlangıcına ve hatta bazı durumlarda tarih öncesine götürüyoruz. İlk bakışta bir sorun yok ve ulusal tarihçilik açısından hiç bir sorun yok. Oysa eğer amaç ulusal tarihçiliğin karşısına yeni bir şey koymaksa, o zaman bu tarihçiliğin yöntemlerinin de gözden geçirilmesi gerekiyor. Toprak parçasına bağlılık veya belli bir yerin yerlisi olmayı öne çıkarmak, bunlar bana göre ulusalcı tarihçiliğin temel unsurları. Bu tür kavramların geliştirilmiş olmasının ardındaki temel neden, toprak ile sözüm ona bu tarihin yüzyıllardır veya binlerce yıldır sahibi konumunda görülen ve yine sözüm ona homojen bir grup arasında, her zaman olmasa da sık sık neredeyse kutsal olan bir ilişki kurmak. Oysa geçmiş daha farklı bir öykü sunuyor. Sürekli değişen insan topluluklarının olduğunu, hom